Kabakulak Nedir? Belirtileri, Tanısı ve Tedavisi

Geçmişte çok yaygın olarak görülen ve bulaşıcı bir hastalık olduğu için hızlı bir şekilde yayılan kabakulak hastalığı günümüzde aşılar ile çok nadir görülen bir hastalık haline gelmiştir. Genel olarak 5 – 10 yaş aralığında görülen kabakulak her bireyin mutlaka yakalandığı bir hastalık türüdür.
Nedir?
Bulaşıcı olan kabakulak virüsünün tükürük bezlerinde birikmesi ve enfeksiyon oluşturması sonucu kulak altlarında bulunan tükürük bezlerinin şişmesi sonucu oluşan bir hastalıktır. Tükürük bezlerinin etrafında yer alan kapsüller kan ile dolarak kanamalara sebep olur. Bu durum tükürük bezlerinin çok fazla şişmesine neden olur. Kulak altında yer alan tükürük bezlerinin şişmesi sonucunda kulağın iri görünmesi nedeniyle kabakulak adı verilmiştir.
Nedeni

Kabakulak hastalığına sebep olan kabakulak virüsü +4 ile – 65 derece arasında çok uzun yıllar canlı kalarak tehlike oluşturmaya devam eder. Kabakulak virüsünün vücuda girmesi ile kuluçka süresi başlar. 3 haftalık bir kuluçka süresinin ardından hastalık virüsü enfeksiyon oluşturur. Hastalık virüsünün, bağışıklık sistemi tarafından etkisiz hale getirilememesi sonucunda ortaya çıkar. Hastalığa yakalanan kişi tedavi edildikten sonra vücudu bağışıklık kazandığı için hastalık enfeksiyonunun tekrarlanması söz konusu değildir. Genel olarak kış ve bahar aylarında daha yaygın olarak görülür. Bulaşıcı bir hastalık olduğu için hava da bulunan hastalık virüsü solunum yolu ile tükürük bezlerine ulaşır ve burada yıllarca kuluçka dönemi olarak adlandırılan hastalık öncesi dönemini geçirebilir. Genel olarak 5 yaşından sonra görülen kabakulak hastalığı 10 yaşına kadar görülebildiği gibi çok ilerleyen yaşlarda da görülebilir. Hastaların % 85 i 10 yaşından önce , % 15 i ise 10 yaşından sonra kabakulağa yakalanmıştır.
Sonuçları
Kabakulak virüsü kuluçka döneminden sonra enfeksiyon oluşturduğu dönemde kana karışabilir. Hastalık virüsünün kana karışmasından sonra diğer organlara ulaşan virüs iltihaplanma oluşturur.
Bu iltihaplanma sonucunda;
- Mump parotit adı verilen tükürük bezlerinin iltihaplanmasına.
- Pankreas, karaciğer, lenf bezleri, böbrekler, tiroit bezleri, testis, kalp ve beyine kadar ulaşan virüs bu organlarda kalıcı iltihaplanmaya,
- Kabakulak orşiti adı verilen erkek testislerinde iltihaplanmaya,
- Testislerin şişmesine neden olan iltihaplanma ve ağrıya,
- Beyin zarında oluştuğunda menenjit hastalığı, sürekli baş ağrısı rahatsızlığına,
- Kadın ve erkek yumurtalıklarında iltihaplanmaya neden olduğunda kısırlığa,
- Gebelik döneminde meydana gelebilecek düşüğe,
- Göz yaşı bezlerinde iltihaplanma oluşursa görme bozukluklarına,
- Eklemlerde iltihap oluşturması durumunda kalıcı sakatlığa yol açabilir.
Tanısı

Kabakulak tanısı koymak çok kolaydır. Bu hastalığa yakalanmış bir kişinin kulak altında yer alan tükürük bezleri şişeceği için kulakları oldukça iri olur. Ayrıca hastanın doktora anlatacağı şikayetleri de tanının koyulmasını sağlar. Eğer tükürük bezlerinde şişlik yeterli derece de anlaşılmıyorsa ve hastanın şikayetleri tanı koyulmasında yardımcı olmuyorsa doktor kan tahlili ister. Kan tahlilinde kandaki antikor seviyesine bakılarak da tanı konulmaktadır.
Belirtileri
Kabakulak belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Çenenin sol alt kısmında tükürük bezlerinin başlangıcında şişlik meydana gelir.
- Sol tarafta oluşan şişlik 3 gün içinde sağ tarafta da meydana gelir
- Hastalığa yakalanan kişide önce boğaz ağrısı oluşur, ağrı boğazdan kulak alt kısımına ve tükürük bezlerine doğru kayar.
- Tükürük bezinin etrafında yer alan kapsüllerin çok fazla kan ile dolmasından dolayı kanamalar meydana gelir ve bu durum ağızdan kan gelmesine neden olur.
- Hafif veya orta şiddette ateş görülür, ateş ile birlikte şiddetli baş ağrısı da görülebilir.
- Tükürük bezlerinin şişmesi nedeniyle boğaz kaslarında ağrı ve çiğnemede güçlük çekme görülür.
- Hastalık virüsü bağışıklık sistemini zayıflattığı için kabakulak hastasında halsizlik ve aşırı yorgunluk görülür.
- Kabakulak hastasında aşırı bir iştahsızlık söz konusudur.
- Hastalık virüsü çok şiddetli bir enfeksiyon oluşturduğunda boyun tutulması ve boyun kaslarında şiddetli ağrılar oluşur.
- Hasta, nadiren bulantı ve kusma şikayetlerinde bulunur.
- Çok nadir durumlarda kabakulak enfeksiyonu hiç bir belir göstermez ve kendiliğinden oluşup vücut bağışıklık kazandığında ortadan kalkar.
Tedavisi
Kabakulak tedavisi için dikkat edilmesi gereken bir kaç nokta vardır.
- Hastaların kulak altlarında oluşan şişlikler üzerine sıcak kompresler uygulanarak tükürük bezleri ısıtılır ve hastanın rahatlaması sağlanır.
- Hastalık virüsünün enfeksiyon etkisini azaltmak için ağız temizliğine ve hijyenine dikkat edilmelidir.
- Ağızda oluşabilecek iltihaplanmayı önlemek be virüsün etkisini kırmak için ekşi, sirke vb asit içerikli besinlerden uzak durulmalıdır.
- Hasta temiz ve hijyenik bir ortamda dinlendirilmeli, halsizlik ve yorgunluğun bağışıklık sistemini daha fazla zayıflatılması engellenmelidir.
- En yakın sağlık birimine gidilerek uzman bir doktora görünmeli ve doktorun vereceği ilaçlar zamanında kullanılmalıdır.
- Kabakulak orşiti ve kabakulak mump parotiti hastalıkları oluşması durumunda östrojen, kortizol, immünglobulin hormon desteği ve antibiyotik tedavisine başvurulabilir.
Korunma Yolları

Kabakulak virüsünden korunmak için mutlaka kabakulağın aşısı olan ve MMR adı verilen aşı yaptırılmalıdır. 1,5 ile 4,5 yaş aralığında bu aşının yaptırılması gerekir. Bu aşının her hangi bir yan etkisi olmadığı gibi insan hayatını da tehlikeye atmamaktadır. Bu nedenle mutlaka kabakulak aşısı zamanında yaptırılmalıdır. Bu aşının hamilelerde uygulanması riskli olacağı için yasaklanmıştır. Bu nedenle hamilelerin aşı yaptırmaması gerekir. Kabakulak aşısı yapıldığı günden itibaren 12 gün içinde bağışıklık sağlar ve kabakulak virüsüne karşın kalıcı bağışıklık sağlar.
Kabakulak hastasının veya hastalık virüsünün bulunduğu ortamlarda bulunulmaması, salgın hastalığın oluşması durumunda maske vb koruyucu elbiseler ile tedbir alınması gereklidir.

